Aşırı Terleme (Hiperhidroz)

Aşırı Terleme (Hiperhidroz) Nedir?

Terleme, vücut sıcaklığını ayarlamak için derinin sağladığı fizyolojik bir tepkidir. Sıcak havalarda, egzersiz sonrası, heyecan, stres, kızgınlık, utanma, korkma gibi durumlarda metabolizma tepkisi olarak terleme ortaya çıkar.

Aşırı terleme ( hiperhidroz), fiziksel ve psikolojik koşullardan bağımsız olarak normalden fazla terleme durumudur.

Terleme Nasıl Oluşur?

Vücutta terlemeden sorumlu olan ekrin ter bezleridir ve ter bezlerinin çoğunluğunu oluşturur. Dağılımı anatomik bölgeye bağlı olarak değişir, en fazla koltuk altı, avuç içi ve ayak tabanında bulunur. Sıcakta ve bedensel aktivite esnasında ter salgısını artırır. Buharlaşma yoluyla cilt yüzeyinden ısı kaybına yol açar ve vücut sıcaklığını korumuş olur. Ekrin ter bezleri sempatik sinir sistemine ait kolinerjik lifler tarafından asetilkolin ile uyarılır. Terleme merkezi hipotalamusta olup frontal korteksin kontrolü altında vücut sıcaklığını artırıcı veya azaltıcı önlemler başlatır. Ter üretiminin hızı ve hacmi düzenlenir.

Aşırı Terleme (Hiperhidroz) Teşhisi Nasıl Konulur?

Aşırı terlemenin teşhisinde herhangi bir kan tahlili veya radyolojik görüntüleme kullanılmamaktadır. Teşhis genellikle hastanın hikayesi ve muayenesi ile konulmaktadır.

Hiperhidroz altta yatan hastalığın varlığına göre primer (birincil, esansiyel) veya sekonder (ikincil) olarak sınıflandırılabilir. Primer hiperhidrozun nedeni bilinmezken, sekonder hiperhidroz altta yatan başka hastalıkların sonucunda ortaya çıkabilir.

Primer hiperhidroz en sık görülen tiptir. Primer hiperhidroz çoğunlukla çocukluk veya ergenlik döneminde ortaya çıkar. En çok koltuk altlarında görülmekle birlikte ellerde ve/veya ayaklarda ve daha nadir olarak baş-boyun bölgesinde aşırı terleme söz konusudur. Yıllarca devam edebildiği gibi, 25-30’lu yaşlarda kendiliğinden düzelebilmektedir. Genellikle emosyonel stresle tetiklenir. Ekrin bezlerde serebral korteksten gelen sinir uyarılarının arttığı düşünülmektedir, ter bezlerinin sayısı ve yapısı normaldir. Bu yüzden kortikal hiperhidroz da denilmektedir. Primer bölgesel hiperhidrozun tanısı için hastada en az 6 ay süren bölgesel aşırı terleme ile birlikte aşağıdaki bulguların en az ikisinin olması gerekir:

25 yaşından önce ortaya çıkmış olması

Aile öyküsü olması

Terlemenin simetrik olması

Haftada en az bir kez terleme atağı olması

Günlük yaşam aktivitelerini bozması

Uykuda terleme olmaması

Sekonder hiperhidroz ise lokalize veya generalize olabilir. Gece terlemeleri görülebilir. Terleme sebepleri arasında:

Hormonal durumlar (diyabet, tiroid hastalıkları, gebelik, menopoz, vs)

Ateşli hastalıklar, enfeksiyon hastalıkları

Nörolojik hastalıklar

Psikiyatrik hastalıklar (anksiyete, vs)

Kalp damar hastalıkları 

Solunum sistemi hastalıkları 

Genetik hastalıklar

Kanserler

İlaçlar

Alkol

Gıdalar (baharatlı yiyecekler) bulunur.

Aşırı Terlemenin Tedavisi Nasıl Yapılır?

Kontrol edilemeyen terleme hem fiziksel hem de duygusal açıdan önemli rahatsızlıklara yol açabilir. Terleyen bölgelerde kırışıklık ve çatlaklar gelişerek egzemalara yol açar. Zamanla bakteri ve mantar enfeksiyonları oluşarak terde kokuya sebep olur. Kişinin sosyal ve iş yaşamında kısıtlılığa sebep olur. Duygusal sorunlar ortaya çıkar. Bunların sonucu olarak kişinin yaşam kalitesi etkilenir.

Aşırı terlemeye çözüm olarak; ilaç tedavileri, iyontoforez tedavisi, botulinum toksin enjeksiyonu (kırışıklık tedavisi), mikrodalga enerjisi, fraksiyonel mikroiğneli radyofrekans ve cerrahi tedavi günümüzde başvurulan yöntemlerdir.

İlaç Tedavileri

İlaç tedavileri arasında, deriye sürülen merhem veya sprey şeklinde ilaçlar ve ağızdan alınan ilaçlar vardır. Terleme önleyici merhemler ve spreyler hafif düzeydeki terlemeler için etkili olabilir. Etken madde olarak alüminyum klorür içerirler. Terleyen bölgeye geceleri 6-8 saat uygulanırlar. Ekrin ter bezlerinin boşaltım kanallarını bloke ederler. Etkilerinin sınırlı olması, cilt tahrişi yapmaları kullanımlarını kısıtlamaktadır.

Hiperhidroz tedavisinde antikolinerjikler (oksibutinin, glikopirolat), propantelin bromür, klonidin, glikopironyum bromür içeren ağızdan alınan ilaçlar kullanılır. Bu ilaçlar idrar kaçırma, mide ve barsak spazmları, hipertansiyon, Alzheimer hastalığı gibi başka hastalıkların tedavisinde kullanılan, yan etki olarak terleme azalması yapan ilaçlardır. Ancak çok çeşitli ciddi yan etkileri nedeniyle uzun vadeli kullanımları önerilmez.

İyontoforez Tedavisi

El ve ayak terlemesinde tercih edilir. Cilde düşük voltajlı elektrik akımı verilerek uygulanır. Hastalar ellerini veya ayaklarını musluk suyu ve elektrotlar bulunan plastik bir kabın içine koyar. Haftada 3 gün, günde 10 dakika ile başlanır. Verilen elektrik enerjisi yavaş yavaş artırılır. Terleme kontrol altına alındığında haftada 1 kez ile devam edilir. Epilepsi hastalarında, hamilelerde ve kalp pili olanlarda uygulanamaz. Ciltte kızarıklık, ağrı, yanma gibi etkiler oluşabilir.

Botulinum Toksin Enjeksiyonu (Kırışıklık Tedavisi)

Koltuk altında, el ve ayakta görülen aşırı terlemeyi önlemek için toksin ile tedavi yöntemi oldukça sık uygulanmaya başlamıştır. Terleyen bölgeye deri içine az miktarda toksin enjeksiyonu (Kırışıklık Tedavisi) uygulanarak yapılır. Bölgedeki ter bezlerini uyaran sinir uçlarının geçici olarak bloke edilmesini sağlar. İşlemden hemen sonra günlük hayata geri dönülür. İşlemin sonucu 3-4 gün sonra görülür. Etkisi 6-8 ay kadar sürer.

Mikrodalga enerjisi

Koltuk altı terlemesinde kullanılır. Terleyen bölgede ısıyı artırarak ter bezlerinin parçalanmasını sağlar. Lokal anestezi ile uygulanır.

Fraksiyonel Mikroiğneli Radyofrekans

Terleyen bölgede mikroiğnelerle deri içine radyofrekans enerjisi verilerek ter bezleri tahrip edilir.

Cerrahi Tedavi

Lokal cerrahi tedavi koltuk altları için yapılır. Sınırlı veya geniş olarak koltuk altı derisi çıkarılabilir. Yüksek komplikasyon ve nüks riski nedeniyle tercih edilmemektedir.

Özellikle el ve koltuk altı bölgesinde endoskopik torasik sempatektomi yöntemi kullanılmaktadır. Genel anestezi altında ameliyathanede yapılmaktadır. Kapalı yöntemle (endoskopik) akciğer boşluğuna girilip fazla çalışarak aşırı terlemeye neden olan sinirin kesilmesi veya çıkarılması söz konusudur ve geri dönüşü yoktur. Bazı durumlarda sempatik zincir ve dalları koterle yakılabilir ya da klipsle sıkıştırılabilir.